Günümüzü takı tasarımları ile kadınların enerjisini, havasını ve tarzını tamamlayan Ex Nihilo’nun tasarımcısı Elif Yalçın ile geçirdik.
Elif’in atölyesinde geçirdiğimiz bu günde hem üretim sürecinin bir parçası olduk hem de Elif ve Ex Nihilo’yu daha yakından tanıma fırsatımız oldu!
- Bize biraz kendinden bahseder misin?
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema bölümü mezunuyum. On dokuz senelik bale ve çağdaş dans geçmişim var. Danstan sonra sanatın farklı bir alanında var olmak ve üretebilmek istedim. Maden Çağdaş Takı Tasarım atölyesinde aldığım eğitimden sonra Ex Nihilo markasını kurdum.
- Takı tasarlama ve üretim işine nasıl başladın?
Üniversite zamanı bir sene Paris’te yaşamıştım, oradan döndükten sonra burada bir boşluğa düştüm. Aksesuara olan merakımı biraz daha ilerletmek ve bu içimdeki boşluğu bir şeyler üretmeyle doldurma isteği beni takı tasarımına yönlendirdi. Takıyı yapma sürecinde o kadar huzur buldum ki gerçek bir meditasyon oldu benim için. Tabi sonradan bunu iş olarak yapmaya karar verdim ama hala çok butik ve tek başıma çalışıyorum ve o huzur bulduğum hali bozmamaya özen gösteriyorum.
- Peki neden Ex Nihilo?
Ex Nihilo’nun kökeni latince “yoktan (out of nothing)” demektir. Yaratılışla ilgili yoktan var eden olarak Tanrı inanışında kullanılan bir terim olduğu gibi, hiçlikten hiçlik doğar anlamına da gelebilen bir felsefi düşüncedir. Olmayan bir şeyi yaratmaya adım atarken, var olanı kullanıp kendinden anlamlar katıp, olan bir şeye yeni formlar getirdiği için bu latince terimden yola çıktım.
- Hangi tür kadınlara hitap ediyorsun?
Aklımda bir Ex Nihilo kadını hiç olmadı ama genellikle biraz maskülen, bir parça Fransız, dıştan zarif ama içinde vahşi, özgür, kendinden emin ve etkileyici olmaktan çekinmeyen kadınlara yakıştırıyorum.
- İlhamını nereden alıyorsun?
Doğadan. Yaratılıştan, spritüal olan her şeyden, astrolojiden, simyadan, arkeolojiden.
- Yaratıcılığını neler besliyor?
Hikayeler, efsaneler, mitler.
- Markanın nasıl bir tasarım dili var?
Aslında takılarım çok değişken. Her koleksiyonda farklı bir temadan ve farklı şeylerden esinleniyorum, biraz bu ruh halime göre de değişiklik gösteriyor. Takılarımın bazen gotik, bazen minimal bazen de bohem bir duruşu var. Her koleksiyon kendi ruhunu yansıtıyor. Ben değişken bir insanım o yüzden belli bir sınırda kalan çizgim yok, sınırsız ve özgür hissetmek yaratırken beni motive ediyor.
- İşinin en sevdiğin yanı ne?
Ellerimle ve farklı duygularla ürettiğim şeylerin başkalarının hayatlarında üzerlerinde taşıyacakları ve onlara anlamlar yükledikleri birer büyülü objeye dönüşmeleri beni çok etkiliyor.
- Tarzını 3 kelimeyle anlatmanı istesek?
Heykelsi, zamansız, asi.
- Seni en çok etkileyen insanlar kim?
Leonora Carrington, Max Ernst, Isabella Blow, Marina Abromovic, Alejandro Jodorowsky.
- Hayat motton nedir?
Being wild at heart.
- hipicon’dan en çok beğendiğin 5 tasarım ürün hangileri?
Kingship in Heaven Kaftan, Incomplit
Gabbeh Halı, Feyz Contemporary Rugs