TASARIMCIMIZ İLE BİR GÜN: BERA DESIGN İLE TANIŞIN

Girişimci 3 yakın arkadaşın güçlerinin birleşmesiyle hayata geçen bir marka Bera Design’dan Beyza ve Özge ile bir gün geçirdik. 

 

Bera Design’in showroomunda geçirdiğimiz bugünde hem Bera Design’ın hem de yaratcılarının hikayesini daha yakından tanıma fırsatı bulduk.

 

Mudra Tote Çanta

 

Bera Design'ın hayali nasıl gelişti, oluşum sürecinden kısaca bahseder misiniz?

Büşra: Sanata ve tarihe hep yakın ilgi duyardım. El işçiliğiyle yapılmış olan her şey beni hep heyecanlandırmıştır. 

Bir gün Asos sahilinde, oranın yerlisi bir kadının kendi el işlerini satmaya çalıştığını ama kimsenin dikkatini çekemediğini fark ettim. Bunun tek nedeni sahildeki diğer kadınların modern algısına hitap etmiyor oluşuydu. O el işini önce Türk kadınına sonra da tüm dünyaya bir markanın çatısı altında ulaştırmayı hayal ettim ve Bera’nın ilk temellerini atmış oldum.

 

Büşra Sezgin 

 

İlhamınızı nereden alıyorsunuz?

Büşra:İlhamım her koleksiyonda değişiyor ama sanat ve mimari asıl ilham kaynaklarımın başında geliyor. Tarihi yarımadanın her bir köşesi ayrı bir hazine benim için. Kapalıçarşı, Sultan Ahmet, Balat, Karaköy… Sanırım benim ilham kaynağım nostaljik fikirler çağrıştıran her şey…

 

Kendi kültürünüzün yansımalarını da görüyoruz çantalarınızda. Sizi en çok etkileyen kültürel motifler neler?

Beyza:Bera’nın çıkış noktası kültürel mirasımızın bizde bıraktığı gelenekselliğe dayanıyor zaten. Kültürümüz; çok zengin, köklü ve dünyaca ünlü fakat bazı zanaatlar günümüze doğru şekilde taşınamamış ve modernize edilememiş. Bizlerde bu eksikliği hissettiğimiz noktada heyecanlandığımızı fark edince Bera’nın ilk temellerini atmaya başladık zaten. Her kadının vazgeçilmezi olan bir aksesuarla, unutulmaya yüz tutmuş kültürel simgeleri birleştirme fikri ortaya çıktı. Örneğin, Kapalıçarşı esnafının artık ilgi görmüyor diye tezgah altında tuttuğu çok eski bir motif bizde hayranlık uyandırıyor. 

Büşra: Anlamı olan şifreli motif ve semboller benim en heyecan duyduklarımın başında geliyor. Karanfil, nar, hilal ve daha birçok motifin arkasındaki hikayeler beni etkisi altına alıp bir koleksiyon yaratmaya kadar besliyor. 

 

 

Tasarım sürecinizin nasıl ilerliyor? 

Büşra: Her şey küçücük bir hayalle başlıyor. Ama ne yazık ki hayalimizdeki bir şey aynı heyecanla ürüne dönüştürmek ülkemizde bir hayli zor. Kalıpların dışına çıkabilmek için sabırlı ve azimli olmak şart. Bu noktada Özge’nin rolü devleşiyor ve bizi mükemmel sona her zaman o yaklaşıyor

Özge:Tasarım sürecimiz önce koleksiyonun sahipleneceği sanatı belirlemekle başlıyor. Mesela şu an yakın zamanda lanse edeceğimiz minyatür sanatının çizimleri ve aksesuar numuneleri üzerine çalışıyoruz. Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü öğrencilerinden Beyza Taşer bizim için özel desen çalışmaları yapıyor. Daha sonra bu desenlerin ince bir işçilikle aksesuara dönüşme süreci başlayacak. Ki bizim üretim sürecimizin en zor kısmı da bu kısım oluyor çünkü piyasada var olmayan bir şeyi kusursuz bir şekilde ortaya çıkarmak çok emek istiyor. Bu konuda Bera’nın şansı yadsınamaz çünkü yolumuz hep sanatı yaşatmak ve gençlere destek olmak isteyen ustalar ile kesişiyor. Kapalıçarşı bölgesi bunun için bizim hazinemiz diyebilirim. Aksesuarın tamamlanmasıyla birlikte belirlediğimiz renk ve modeller üretim atölyemizde el işçiliğiyle üretilmeye başlıyor. 

 

Özge Ergül

 

İşinizin en sevdiği yanı nedir?

Beyza:İşin en keyifli yanlarından biri benim sahiplendiğim alan olabilir JBen daha çok marka kimliğinin oturtulması için sosyal ilişkileri yürüten, marka konumlanması için doğru iletişim stratejisini ilerleten kişiyim. Sosyal medya yönetimi, influencer&celebrity çalışmaları ve diğer tüm temsil süreçleriyle ilgilenen biri olarak Bera’nın ulaşmak istediğimiz herkes tarafından beğenilmesi ve gönüllü marka elçilerinin oluşması en sevdiğim yanı olabilir. 

Büşra:Ben ekibin hayalperestiyim ve hayal etmek benim için bir terapi diyebilirim. İşimin, bana hayal ettiğimi üretebilme imkanını verebilmesi ise çok güzel bir his. Ürettiğim şeyi benimle aynı duyguya sahip farklı kadınların üstünde görebilmekte öyle…

Özge: Benim içinde en keyif veren yanı; kopuk parçaların tam olarak hayal ettiğimiz şekilde üretilmesi ve müşteri tarafından takdir edilmesi. Çünkü Bera, hikayesini tek bir aksesuarla onu almak isteyen kişilere anlatabilme arzusu olan bir marka. Bunu başarabilmek için de üretim sürecinin kusursuz bir şekilde tamamlanması beni oldukça mutlu ediyor. 

 

Tasarımlarınızı en iyi anlatan şarkı ne olurdu?

Beyza:Sahilde, akşam 5 güneşine karşı soğuk bir kadehi yudumlarken fonda çalan güzel bir şarkının bende yarattığı his tasarımlarımızı anlatan en iyi şarkı. 

 

 

Beyza Yaşar

 

Tarzınızı anlatan üç kelime nelerdir?

Büşra: Feminen, casual, sofistike.  

Beyza:Modern, özgün ve şık.

 

Sizi ve tasarımlarınızı en çok etkileyen sanatçılar kimler? 

Büşra: Art Novaeu sanat akımının öncülerinden Antoni Gaudi, Gustav Klimt, Minyatür sanatçısı Levni ve Tezhip sanatçısı Şah Kulu. En çok etkilendiklerimin başında geliyor. 

 

İstanbul'daki en son keşfiniz neresi?

Beyza & Özge: Grandma’s Wonderlandve sık sık gittiğimiz Burgaz Ada Barba Yani Restaurant. 

 

Gün içinde en sık tekrar ettiğiniz söz nedir?

Büşra:Kızlar bir fikrim var!

Özge: Kahve yapıyorum :)

Beyza:Telefonum yine susmuyor :/ 

 

Son olarak, hipicon.com'dan en sevdiğiniz 5 ürünü bizimle paylaşır mısınız?

Bassigue / Make Art Şapka 

Masuma Ceramics / Midnight Türk Kahvesi Bardağı 

Acoustibox / Black Elegance 

The Jacquelyns / Doctor Blue Gömlek 

Güneş Deniz / Yuri Gagarin Broş 

 

TASARIMCIMIZ İLE BİR GÜN: BERA DESIGN İLE TANIŞIN | hipicon