LARİS ALARA KİLİMCİ İLE TANIŞ // LAR STUDIO

 

Bize biraz kendinden bahseder misin? 

New York’ta doğdum, ömrümün çoğunu İstanbul’da geçirdim ve en sevdiğim mahallenin Kadıköy olduğunu söyleyebilirim. Londra’da Central Saint Martins’de Animasyon okurken çok özgür bir ortamda yetiştim, desen ve renklere olan tutkumu keşfettim, bunun etkisiyle de LAR Studio oluştu.

 

Şal tasarımı işine nasıl başladın? 

Serigrafi baskılar ve desenler yapıyordum kendi kendime hatta St. Martins’deyken en sevdiğim şeydi, saatlerce renklerle oynayıp ekrandan uzakta duruyordum, sonra İstanbul’a dönünce Big Baboli Print House’da devam ettim ve yaptığım desenleri farklı mecralarda görmek istedim. Günümüzün hızlı moda ortamında tasarımların içinde anlamlar ve değerler olmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

 

 

İşlerinde hep desenler görüyoruz, tasarım sürecin nasıl ilerliyor?

 

Müzik ve ritimden yoğun ilham alıyorum, aslında Animasyon’da öğrendiğim şey bir hissi veya bir olayı saniyeler içinde aktarmak, bir eşarp ise gerek diktörgen gerekse kare olsun bu hissi farklı karelere yayıyorsun ama her kare kendi içinde bir bütünlük ve karakter oluşturuyor. Eşarpların tasarımları da aslında bu şekilde bir her koleksiyon bir Müzik albümü yapmak gibi, her parça bir birinden alakasız noktalara da değinse sonuç olarak birbirini tamamlıyor ve önemli olan tiz desenlerle bas desenlerin doğru dengesini tutturmak. Bir konseptin içinde kısıtlı kalmak pek benlik değil, daha çok ilham aldığım dünyaları bir araya toplayıp eklektik bir şekilde kombinliyorum koleksiyonlarda.

 

Peki neden LAR Studio?

LAR (Laris’in kısaltılmışı), Studio çünkü bu markanın çatısı altında aynı zamanda bir tasarım stüdyosu ve desen yaratım dünyası yatıyor.

 

                                      Marion Şal

 

İlhamını nereden alıyorsun?

Modern sanat, eski yaşam stilleri ve tasarımlar, Folk ve Religious Art, Outsider Art ve Mimari yapılar, Müzik, Doğa, Karakterli insanlar ve yarattıkları evler ve malesef Instagram :)

 

Yaratıcılığını neler besliyor?

Dans etmek, bireysellik, gezmek, gezdiğim yerlerde topladığım absürt objeler, duygular, renkler.

 

İşinin en sevdiğin yanı ne?

Renkler dünyasının hayatımdaki yerinin önemi, gri binalardan uzakta kendi ütopyamda yaratmak. 

 

                         Lottie Şal                                                          Tavia Pareo                                                          Joan Pareo  

 

Tarzını 3 kelimeyle anlatmanı istesek?

Dinamik, Sofistike. Kitsch.

 

Seni en çok etkileyen insanlar kim?

Roberto Burle Marx, Nasra Şımmeshindi, Yayoi Kusama, Patti Smith, E. Sottsass,  Sonia Delanuay, David Hockney, Vera Neumann, Alexander Girard.

 

Hayat motton nedir?

Etrafa bırakabildiğin kadar iz bırak ve kendin ol, fazla hissetmekten korkanlar aslında yaşamıyorlardır.

 

hipicon’dan en çok beğendiğin 5 tasarım ürün hangileri?

Ameba Sehpa, Something

Terra Sandalye, Gliese Design

Tiger Lily Elbise, Oh Seven Days // Two Continents

Süt Potu, Motta

Burn Gözlük, CHPO